Gazeteci Talip Öztürk, gazeteciliğin sadece eleştirmek ya da sorunları ortaya koymakla sınırlı olmadığını, toplumun aynı zamanda umut veren, çözüm odaklı haberlere de ihtiyacı olduğunu vurguladı. Öztürk, yayın politikalarında bu dengeyi gözetmeye çalıştıklarını söyledi.
Karanlığı göstermek kadar ışığı da göstermek gerek
Sahada uzun yıllardır gazetecilik yapan Talip Öztürk, yerel basının yalnızca eleştirel değil, aynı zamanda yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade etti. “Evet, gazetecilik bir denetim mekanizmasıdır; yanlış olanı göstermek bizim görevimiz. Ama karanlığı göstermek kadar, ışığı da göstermek sorumluluğumuz,” dedi.
“Toplumun sadece bilgiye değil, umuda da ihtiyacı var. Hep kriz, yolsuzluk, şiddet haberleriyle boğulan bir toplumda, iyi şeylerin de var olduğunu göstermek hem moral hem de sosyal denge açısından önemlidir.”
Çözüm odaklı habercilik öncelik olmalı
Gazeteciliğin sadece problem anlatmakla kalmaması, aynı zamanda çözüm arayışına katkı sunması gerektiğini savunan Öztürk, haber anlayışlarında bu ilkeyi gözetmeye çalıştıklarını belirtti. “Bir sorunu gösterirken, bunun çözüm yollarını da araştırmak; iyi uygulamalara yer vermek bizim için bir yayın politikası haline geldi,” dedi.
Bu tür haberlerin hem toplumda güven duygusunu pekiştirdiğini hem de yerel yönetimler üzerinde pozitif bir etki yarattığını belirten Öztürk, şunları ekledi:
“Yapıcı habercilik, eleştirel duruşu yumuşatmak değildir. Tam tersine, çözümün parçası olabilen bir gazetecilik anlayışı yaratmaktır. İnsanlara sadece neyin kötü olduğunu değil, neyin mümkün olabileceğini de göstermeliyiz.”
Umut da kamu yararının bir parçasıdır
Toplumda umutsuzluk ve güvensizliğin yaygınlaştığı dönemlerde basının rolünün daha da önemli hale geldiğini vurgulayan Öztürk, “Biz gazeteciler olarak kamu yararını gözetmekten söz ediyoruz. Umut, güven, dayanışma da bu yararın bir parçasıdır. Halk sadece bilgilendirilmek değil, aynı zamanda güçlendirilmek ister,” diyerek sözlerini tamamladı.