Tekirdağ’da yaşanan akılalmaz olay, duyanları şoke etti.
N.B, eski sevgilisi E.T. ve ailesi tarafından tehdit ve baskıyla kürtaja zorlandığını belirterek Çarşı Polis Merkezi’ne şikâyette bulundu.
N.B.’nin detaylı ifadesi, olayın perde arkasında yaşanan dehşet verici detaylarını ortaya koydu. Karnındaki bebeği zorla alınarak öldürülen N.B, kürtaj sonrası ölümle burun buruna geldi. N.B, Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alındı.
Aktif Haber Ajansı Muhabirinin edindiği bilgiye göre, Aralık 2024’te adet düzensizliği şikâyetiyle hastaneye başvuran N.B., doktorundan yaklaşık 9 haftalık hamile olduğunu öğrendi. Durumu sevgilisi E.T.’ye ileten N.B., başlangıçta olumlu bir tepki aldı ve her iki ailenin de evlilik planlarına sıcak baktığını gördü. Ancak süreç kısa sürede farklı bir yöne evrildi.
Bebeğin riskli bir hamilelik sonucu zihinsel veya bedensel engelli olabileceği bilgisi, E.T.’nin ailesini harekete geçirdi. Aile, N.B.’ye baskı yaparak bebeği aldırmasını istedi. Ancak genç kadın bebeğini doğurmakta kararlıydı. Aile baskısının dozu giderek arttı ve tehdit boyutuna ulaştı.
HAMİLELİKLE BAŞLAYAN KABUS,
BASKI VE ZORLAMANIN GETİRDİĞİ KÜRTAJLA DEVAM ETTİ…
“SEN BENİM OĞLUMA UYGUN DEĞİLSİN!”
10 Ocak 2025’te E.T., N.B. ile olan iletişimini tamamen kesti. Ailesiyle birlikte E.T.’nin evine giden N.B., burada E.T.’nin babası E.T. ve annesi Ş.T. tarafından hakaret ve tehditlere maruz kaldı. İddialara göre, E.T., “Sen benim oğluma uygun değilsin, bu bebeği istemiyoruz” diyerek kürtaj yapılacağını açıkça dile getirdi.
Baskılar bununla sınırlı kalmadı. Aile adına hareket ettiği belirtilen S.Ç., N.B.’yi 13 Ocak’ta bir özel hastaneye götürdü. Hastanedeki doktor G.D., N.B.’nin rızası olmadan hiçbir işlem yapılmayacağını vurguladı. Ancak S.Ç., ultrason sonuçlarını alabilmek için doktora baskı yaptı ve bebeğin alınamayacak kadar büyük olduğunu öğrenince başka yollar aramaya başladı.
ÖZEL MUAYENEHANEDE DEHŞET…
14 Ocak 2025’te N.B., S.Ç. tarafından bir kez daha doktora götürüldü. Gidilen yer, kadın doğum uzmanı T.M.’ye ait özel bir muayenehaneydi. N.B.’nin ifadesine göre, burada hem fiziksel hem de psikolojik baskıya maruz kaldı. Çıkmak istediğinde hemşire F.G. tarafından kapılar kilitlendi ve telefonuna el konuldu.
N.B., kürtaj işlemi öncesi rızasının alınmadığını ve zorla sedyeye yatırıldığını belirtti. İşlem sonrası kendine geldiğinde, sedyenin yanında bir çöp poşetinde bebeğinin kafasını ve parçalarını gördüğünü ifade etti.
ÖLÜMLE BURUN BURUNA GELDİ, ŞİKAYETÇİ OLDU…
Zorla gerçekleştirilen kürtaj işlemi sırasında rahimde bebeğin parçalarının kalması, ciddi sağlık sorunlarına yol açtı. Ağır kanama geçiren N.B., kendi çabasıyla Tekirdağ Şehir Hastanesi’ne başvurdu. Ölüm riski taşıyan genç kadının tedavisi devam ediyor.
N.B., eski sevgilisi E.T., babası E.T., annesi Ş.T., baskı yapan S.Ç., kürtajı gerçekleştiren doktor T.M., hemşire F.G. ve ismini bilmediği bir anestezi uzmanı hakkında suç duyurusunda bulundu. Ayrıca, S.Ç.’nin kendisini tehdit ederek şikâyetçi olmaktan vazgeçirmeye çalıştığını da iddia etti.
Genç kadın, yaşadığı fiziksel ve psikolojik travmanın yanı sıra, bebeğinin yaşam hakkının elinden alınmasının derin acısıyla şikayetçi olarak, bu insanlık dışı olaya karışanların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Soruşturma Başlatıldı
Olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis, N.B.’nin ifadesi ve hastane güvenlik kamera kayıtları dâhil olmak üzere geniş kapsamlı bir inceleme başlattı.
N.B.’nin ifade tutanaklarında yer alan tehdit ve baskılar, olayın ciddiyetini gözler önüne serdi. Uzmanlar, söz konusu iddiaların “tehdit”, “şiddet” ve “hürriyeti tahdit” gibi suçları kapsayabileceğine dikkat çekiyor.
Yasal süreç ise savcılık makamının soruşturma sonucu vereceği kararla netlik kazanacak.