Yerel basın, dijital dönüşüm sürecinde ekonomik ve yapısal zorluklarla mücadele ediyor. Geleneksel gelir kaynaklarının azalması, içerik üretiminde yaşanan daralma ve dijital mecralarda görünürlük sorunu, yerel gazetelerin geleceğini tehdit ediyor. Gazeteci Talip Öztürk, bu sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dijitalleşme sadece araç değişikliği değildir
Dijitalleşmenin yalnızca teknik bir geçiş olarak görülmesinin, yerel basında yapılan en temel hata olduğunu ifade eden Öztürk, dönüşümün zihinsel ve editoryal bir değişimi de kapsaması gerektiğini söyledi.
“Web sitesi kurmak, sosyal medya hesabı açmak, tek başına dijitalleşmek anlamına gelmiyor
Haber üretiminden okurla kurulan ilişkiye kadar her şeyin yeniden düşünülmesi gerekiyor” dedi.
İçerik üretiminde ajans bağımlılığı artıyor
Yerel gazetelerin kendi gündemini yaratmakta zorlandığını ve ulusal ajanslara bağımlı hale geldiğini belirten Öztürk, bu durumun yerel basının özgünlüğünü zedelediğini ifade etti.
“Yerel medya, bulunduğu kentte olup biteni anlatmak yerine, ajanslardan gelen içerikleri yayınlamakla yetiniyor. Oysa okurun yerel basından beklentisi budur: Kendi yaşadığı yere dair bilgi almak” diye konuştu.
Ekonomik zorluklar dijital geçişi yavaşlatıyor
Yerel gazetelerin dijital altyapı kurmakta da zorlandığını belirten Öztürk, teknik donanım ve personel yetersizliğinin dijitalleşmeyi sürdürülemez hale getirdiğini dile getirdi.
“Birçok gazete maddi sıkıntı nedeniyle teknik yatırımlarını ertelemek zorunda kalıyor. Bu da dijital mecrada rekabet etme şansını düşürüyor” dedi.
Sosyal medya plansız kullanılıyor
Dijitalleşme sürecinde sosyal medyanın etkili kullanılması gerektiğine dikkat çeken Öztürk, yerel gazetelerin bu platformlarda stratejiden yoksun hareket ettiğini söyledi.
“Sosyal medya, yalnızca paylaşım yapılacak bir alan değil. Etkileşim kurmayı, okuru anlamayı ve içerik planlamayı gerektiriyor. Bu bilinçle kullanılmadığında, potansiyeli boşa harcanıyor” dedi.
Kamusal destek ve eğitim şart
Yerel basının dijitalleşmesini kolaylaştırmak için yalnızca finansal değil, eğitsel desteklerin de gerekli olduğunu belirten Öztürk, kamu kurumları ve meslek örgütlerinin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
“Gazetecilere dijital içerik üretimi, görsel medya kullanımı ve okur analitiği gibi konularda eğitimler verilirse, bu geçiş çok daha sağlıklı olur. Yerel basın yalnız bırakılmamalı” diye konuştu.
Dijitale geçerken özümüzü korumalıyız
Son olarak, yerel basının dijitalleşirken kendi kimliğini kaybetmemesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, teknolojik dönüşümün, gazetecilik değerleriyle birlikte yürütülmesi gerektiğini belirtti.
“Yerel basının en büyük gücü, halkla kurduğu doğrudan bağdır. Bunu kaybetmeden dijitalde var olmak mümkündür. Yeter ki planlı, bilinçli ve kendi değerlerine sadık bir dönüşüm sağlansın” dedi.