Türkiye İşçi Partisi (TİP) Kapaklı yeni ilçe başkanı Cengiz DİNLER, mazbatasını almasının ardından ilk röportajını Kapaklı’nın ilk gazetesi Kapaklı Gündem Gazetesi’ne verdi.
İşte o röportaj;
Kış ayları geliyor ve zamlarda durmak bilmiyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Aslında bunu yalnızca kışın zor geçeceği şeklinde görmüyorum. Herkesin bildiği üzere seçime kadar vatandaşı ekonomik anlamda zor duruma düşürmemeyi amaçlayan bir politika izlendi. Elbette bunun sonuçları olacaktı, bir maliyeti var sonuçta. Seçimlerden sonra ise ardı ardına zamları görmeye başladık. Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in de itiraf ettiği üzere dövizde kur 2021 aralıktan 2023 mayısa kadar yani seçime kadar tutulmuş. Bunun ülkemize zararını ve ekonomik maliyetini sanıyorum vatandaşlarımız anlıyordur. Ayrıca kurun şu an serbest bırakıldığı kanısında da değilim. Ekonomik veriler kur üzerinde hala bir baskı olduğunu gösteriyor. Biz bu olanları ve olacakları insanlara anlatmaya çalıştık, sesimizin ulaşabildiği yerlere gerçekleri göstermek için çabaladık. Sonuç olarak daha kış bile gelmeden yaz aylarından genç yaşlı herkesin isyan ettiği bir noktaya geldik. Yani şunu söylemeye çalışıyorum, evet kış çok zor geçecek ancak öncesindeki bolluk, bereket dönemi olan yaz da çok zor geçti. Hasat dönemi olan güz de çok zor geçiyor. Enflasyon bu şekilde devam ederse, ki edeceği de çok açıktır, vatandaşın bu kışı huzurla geçirmesi mümkün görünmüyor. Ekonomik sıkıntıların, geçim sıkıntısının halk üzerindeki etkisini doğru anlamak gerekiyor. Yoksa hata yaparız. Bu geçim sıkıntısı, stresi evde, sokakta, iş yerlerinde, her yerde tüm sorunların temelini oluşturuyor. Tabi halktan olmayanlar bunu anlayamaz.
Okullar açıldı kırtasiye fiyatları da oldukça cep yakar durumda. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Evet televizyonlarda, haberlerde hep okulların açılması, okul masraflarının cep yakması gibi konular işleniyor. Ama ben bu konuyla ilgili daha temel ve daha büyük bir problemden bahsetmek istiyorum. Bundan 7-8 yıl önce ortaokuldaki çocuklara baktığımda şunu düşünürdüm. “Bizim nesilde nadiren uzun boylu iri yarı insanlar yetişiyordu, bu şimdiki nesilde çoğunluk uzun boylu oluyor, ülkenin boy ortalaması ilerde yüksek olacak, ne kadar güzel!” diye bir kaç kez okul çıkışlarına denk geldiğimde içimden bunu geçirdiğimi hatırlıyorum. Şu an yine zaman zaman ortaokul çocuklarına, okul giriş çıkışlarına denk geliyorum. Bilmiyorum insanlar farkında mı yoksa çocuklarımızın durumunu göremeyecek kadar kör müyüz ama çocuklarımız gelişmiyor. Çok zayıflar ve boyları oldukça kısa maalesef. Devletin bununla ilgili ölçümlemeler yapmasını ve rapor olarak yayınlamasını isterim. Yıllara göre çocuklarımızın boy ortalamaları aslında bize beslenme gibi en temel olan ihtiyacın yeterli karşılanıp karşılanmadığını bile gösterecektir. Bunun için çözüm de çok zor değil bana soracak olursanız. Devlet çocuklarımızın gıda ihtiyacını okullarda karşılamalı. Tabi sorunuzu da cevapsız bırakmak istemiyorum. Okul bir zorunluluksa çocukların kırtasiye ihtiyacı da devlet tarafından karşılanmalı. Çok maliyetli olacağını düşünenler var. Ancak biz yıllarca elimizdeki imkanları doğru yere kullanmadığımız için şu an ekonomik olarak zor durumdayız. Halkımızın gelişimi, eğitimi için kullanılan bütçe daha yüksek olsaydı ve doğru kullanılsaydı ülkemiz şu an çok farklı olabilirdi.
Kapaklı Belediye Başkanı Mustafa Çetin’in 4 buçuk yıllık hizmetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Açıkçası bunu ülkemizdeki belediyecilik faaliyetlerinden, yani genelden başlayıp sonrasında Kapaklı özelinde uzunca değerlendirmek gerekiyor. Ülkenin her tarafında belediyelerde dönen yolsuzluklar, açılan davalar, herkesin gözleri önünde yaşanan ve utanç sebebi olan durumlar gördük. Maalesef bu iş doğru şekilde yürümüyor. Çözüm üzerine de uzun uzun konuşabiliriz; kanunlarla yapılması gerekenler mi, yöneticilerin ahlaki, etik durumları mı gibi pek çok şey uzun uzun tartışılabilir. Ama şu net ki ülkemizin her tarafında ciddi problemler var. İşin kötü yanı merkezi hükümet o kadar baskın durumda ki yerel yönetimlerdeki sorunlar bazen o bölgede yaşayan insanların bile kulağına gitmeyebiliyor. Halk yaşadığı ilçenin belediyesinin yaptıklarından bihaber durumda olabiliyor. Kapaklı ’ya geldiğimizde ise tabii ki pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Yıllardır çözülemeyen altyapı sorunları var. Size 2-3 haftada bir düzenli olarak kazılan bir nokta gösterebilirim. Sokaktan bahsetmiyorum. Bir sokağın belli bir noktası. Burada nasıl bir sorun olabilir de defalarca iş makineleri gelip kazıyor, çalışma yapıyor, 2 hafta sonra yine gelmek zorunda kalınıyor anlamak mümkün değil. Bir iş kötü yapıldığında, işin ehli tarafından yapılmadığında tekraren aynı çalışmaların yapıldığını görüyoruz işte. Sürekli yaşadığımız kesintiler de bunun bir sonucudur. Bunun dışında ilçemizde yapılaşma konusunda ciddi bir problem var. Müteahhitler belediyeden nasıl ne şekilde bu izinleri alıyorlar da bu kadar düzensiz, çarpık yapılaşma ortaya çıkıyor anlamak imkansız. Sokaklarımızda gezdiğimizde tamamıyla kara düzen bir yapıyla karşılaşıyoruz. Önceki dönemleri suçlamak kolay olanı, ben şu anda yapım aşamasında olan ve yeni yapılmış binalardaki uyumsuzluğa dikkat çekmek istiyorum. Dünya’nın çeşitli yerlerinde her anlamda ahenk içerisinde tasarlanmış şehirler var. Bizim belediye yalnızca binalar konusunda bile bunu yapamıyor. Oysaki vatandaşların binalarını, ihtiyaca göre konumu belirlenmiş kamu binalarını, caddeler ve sokakların yapısındaki düzeni geçtim bazı yerlerde şehrin görünümündeki uyum için binaların dış cephe renkleri bile düzenleniyor. Bizde ise en temel konularda sorunlar başlıyor. Kaldırımlarımızdaki sorunlar, güvenli yeşil alan eksikliği de katılabilir bunların arasına. Bunları düşünmeye fırsat kalmadan sokakların temiz olmaması dahi yeterli mevcut durumu özetlemek için. Tüm bu sorunlar bunları gören insanların sisteme ve karar verme süreçlerine etkin katılım konusunda çekimser olmasına neden oluyor. Sözün özü Kapaklı ’da bir değişim şart. Bunun ne şekilde olması gerektiği üzerine yoğun bir çalışma içerisindeyiz.
TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ OLARAK KAPAKLI’DA ADAY ÇIKARACAK MISINIZ ?
Partimiz siyasi konumunu göz önüne aldığımızda gerçekten iyi bir ivme yakaladı. Bunu oya ne kadar çevirebildi ayrı bir konu olarak konuşulabilir, ancak toplumun her kesiminden sempati topladı. Belki de çoğu kişi böylesine bir sonuç beklemiyordu da ayrıca. Tabiki kazandık, çok iyi durumdayız demiyorum ancak ileriye dönük hedeflerimizi belirleme açısından, mevcut durumumuzu görme açısından çok önemli veriler elde ettik. Şimdi ileriye bakıyor ve partimizi nasıl daha ileriye taşırız, nasıl büyütebiliriz gibi soruların cevaplarını arıyoruz. Bu bağlamda elbette yerel seçimlere de az bir zaman kalmışken biz de neler yapabileceğimiz üzerine ciddi bir şekilde kafa yoruyoruz. Burada bir kaç etken var. Ayrıntısına şu anlık girmenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Hepsini arkadaşlarımızla ortaya koyduktan sonra, parti merkezinin de aldığı kararlarla koordineli bir şekilde bu seçim sürecinde yer almayı hedefliyoruz. Biliyorum çok net ve açık cevaplar veremiyorum ancak seçime bazı açılardan çok kısa, bazı açılardan ise çok uzun bir zaman var. Yakın bir zamanda yapacaklarımız da netleşecektir.
HABER: ZELİHA KADER ÇOBAN