“Yasal yollarla hakkımızı arayacağız”
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Personel A.Ş. tarafından tazminatsız olarak işten çıkarılan 12 güvenlik görevlisi, basın açıklaması yaptı. Yasal yollarla haklarını arayacaklarını dile getiren işçiler, “Telefonlarımıza WhatsApp mesajı atılmak suretiyle tazminatsız olarak işten çıkarıldığımız tebliğ edildi. Emekten yana olan CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin, bize uygun görülen bu muamelesi bizleri derinden yaralamıştır” dedi.
Kapaklı Eski Belediye Meydanı’nda toplanan güvenlik görevlileri, avukatları Emre Köprülü ile birlikte basın açıklaması yaptı. Personel A.Ş. tarafından Kurban Bayramı öncesi işten çıkarılan görevliler, işe iade davası açtı.
“HAKLARIMIZ İÇİN DAVA AÇTIK”
İşçiler adına söz alan Gökmen Karagöz, “Bizler Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinde 2015-2021 yılları arasında güvenlik personeli olarak çalışmış emekçileriz. Gece gündüz, kar kış, bayram seyran demeden, pandeminin en yoğun yaşandığı zamanlarda bile toplu taşıma araçlarını kullanarak görevlendirildiğimiz tüm ilçelerde görevimizi en iyi şekilde yerine getirdik. 2017 yılında sözleşmemizin bitmesine daha 19 ay varken bağlı olduğumuz güvenlik firmasının üst işvereni olan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile ilişiği kesildi. Yaklaşık 20 gün sonra üst işverenimiz olan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından başka bir özel güvenlik firması ile anlaşma imzalamamız istendi. Fakat yeni sözleşme sebebiyle maaşımız 800 TL aşağı çekildi. Bu durumun geçici olduğu, birkaç ay sonra şartların yine eski seviyelerde olacağı söylendi fakat aylar geçmesine rağmen bir değişiklik olmadı. Biz de yarım kalan sözleşmemizden doğan hak ve kayıplarımızı sorduğumuzda, o haklar için dava açmamız gerektiği, bu haklarımızı ancak bu şekilde alabileceğimiz tavsiye edildi. Bizler de bu uyarıyı dikkate alarak elimizden alınan haklarımız için dava açtık” dedi.
“DERİNDEN YARALADI”
Karagöz, sözlü ya da yazılı bir tebliğ olmadan işten çıkarıldıklarını iddia ederek, “Her demokratik ülkede olduğu gibi, Anayasamızın 36. Maddesinde tanımlanan hak arama hürriyetimizi kullanarak kaybımızı yasal yollar ile üst işverenimiz Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nden talep ettiğimiz için bağlı olduğumuz birim olan Personel A.Ş. tarafından biz 12 emekçiye işverenin güvenini kötüye kullanma suçlaması ile 8 Temmuz 2021 tarihinden itibaren 46 kod kapsamında sözlü ya da yazılı uyarıda bulunmadan, telefonlarımıza WhatsApp mesajı atılmak suretiyle tazminatsız olarak işten çıkarıldığımız tebliğ edildi. Odağında insan olan, sosyal demokrat olan, emekten yana olan CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin, bize uygun görülen bu muamelesi bizleri derinden yaralamıştır. Çıkış işlemlerinin bayram önce başlamış olması da biz çalışanların ailelerini derinden yaralamıştır. Bizler hak arama ve işe iade sürecimizi avukatımız Emre Köprülü ile başlattık” ifadelerini kullandı.
“ALIN TERİNİN PARTİSİ OLMAZ”
Avukat Emre Köprülü de, “Emeğin partisi olmaz. Alın terinin partisi olmaz. İşçi sınıfının mücadelesinin partisi olmaz. Bu demokrasi devletiyle, hukuk devletiyle, insani değerlerle açıklanabilecek bir konudur. Belediyenin o partili bu partili olmasının bir önemi yok. Burada önemli olan anayasayla teminat altına alınmış bir değerin engellenip engellenmediğidir. Neticesinde işçi arkadaşlarımızla anayasanın 36. Maddesiyle teminat altına alınmış hak arama hürriyeti kapsamında haklarını aramak için yargıya müracaat etmişler. Ne demişler? Bizim geçmişten kaynaklanan alacaklarımızın olduğunu düşünüyoruz demişler ve kendileri bu konuda yargıya müracaat etmişler. Zaten bundan daha demokratik, hukuk devleti çerçevesinde bundan daha doğru bir davranış şekli yok. Yargı der ki evet sizin hakkınız var bu hakkınız size ödenmelidir. Yargı der ki sizin hakkınız yok o zaman yargının verdiği karara herkes saygı duyar. Ama neticesinde yargıya müracaat etmek kişilerin vatandaşlık bağıyla birbirine bağlanmış olan insanların Türkiye Cumhuriyeti’nde en doğal hakkı. Kimse yargıya gitti diye işten atılmaz. Kimse yargıya gitti diye tazminatsız kapı önüne konulmaz. Burada bu değer şu açıdan önemlidir, bizim inandığımız değerler, bizim inandığımız hayat görüşü kim olursa olsun yanlışsa bu yanlışın karşısında durmayı bizi mecbur kılar. Burada ben açık söylüyorum, benim düşüncemin, hayat görüşümün ne olduğunu bütün Tekirdağ bilir. Ama bu hayat görüşü işçi kardeşlerimize haksızlık yapıldığında beni esir alamaz. İşçi kardeşlerimize burada yanlış yapılmıştır. Bu haksızlık bir an evvel çözülmüştür. Ben kendilerinin aynı zamanda avukatıyım. Burada şunu belirtmek istiyorum, bu yanlıştan bir an evvel dönülmelidir” dedi.